1922: Rolls-Royce Armoured Car, İrlanda İç Savaşı'nda hizmete geri döndü. Günü geçmiş de olsa, araç Anlaşma taraftarı Ulusal Ordu'nun Anlaşma karşıtı güçlere karşı çatışmalarında keşif, asker nakliyesi ve piyade desteği için makineli tüfek platformu olarak destek verdi.

1940: Daimler Scout Car hizmete girdi. Daimler tarafından üretilen iki kişilik zırhlı araç "Dingo", güvenilirliği ve keşif görevlerindeki etkinliği ile göz doldurmuştu. Aracın ufak boyutları, daha büyük araçların giremediği alanları geçebilmesini sağlarken esnek tasarımı irtibat aracı ve komuta aracı gibi başka rolleri de üstlenmesine imkan sağlıyordu. 1974'te durdurulana kadar 6.000'in üzerinde araç üretilmişti.

1941: Humber Armoured Car savaş alanına çıktı. Rootes Group tarafından üretilen 4x4 araç başlangıçta makineli tüfeklerle donatılmıştı ancak daha sonra 37 mm'lik bir top taşımaya başladı. Humber Armoured Car, Haziran 1944'te, 6 Haziran çıkarmalarından yaklaşık bir hafta sonra, Normandiya sahillerine ulaştı. Hareket kabiliyeti ve hızı nedeniyle tercih edilen araç; keşif, devriye ve başka görevlerde bulunarak Müttefiklerin ilerleyişine destek oldu. İkinci Dünya Savaşı bitip 1945'te üretimi durdurulana kadar yaklaşık 5.400 araç üretilmişti.

1942'de AEC Armoured Car hizmete girdi. World of Tanks'ta bu araç, Teknoloji Ağacındaki ilk İngiliz Tekerlekli orta araç. Orijinaline dayanan üç modelden biri. AEC, kamyon ve otobüs şasileri tasarlamakla biliniyordu, sahra ve uçaksavar toplarını çekmekte kullanılan Matador topçu traktörünü oluşturmuştu. Buna dayanan zırhlı araba, 1941'de sunuldu. Winston Churchill araçtan etkilendi ve ardından 120 araçlık bir sipariş geldi. Üretim 1943'te durana kadar 629 adet üretildi.

Araç üç ana versiyona sahipti: Valentine Mk. II tank kulesini kullanan Mk I, yeniden tasarlanmış ön gövdeye, 158 beygir gücünde motora ve 6-pounder top taşıyan daha ağır bir kuleye sahip Mk. II ve 75 mm'lik topla silahlandırılmış Mk III. AEC Armoured Car, 4x4 tekerlek yapılandırması sayesinde İngiliz Tekerlekli araçlarının belirgin özelliği olan hareket kabiliyetini koruyordu. Çok çeşitli arazileri geçebilmesi, keşif ve devriye görevlerinde işe yarıyordu. Ayrıca piyade birlikleri ile iş birliğinde hayati rol oynadı. Hareketli ateş desteği sağlıyor, iletişim donanımı ile gerçek zamanlı bilgi iletiyordu.

1943'te, ABD'de Chevrolet tarafından Lend-Lease kapsamında üretilen İngiliz aracı Staghound Mk.I ortaya çıktı. Kuzey Afrika, Avrupa ve Pasifik'te görev yaptı, keşif ve ateş desteği gibi rollerde mükemmel performans gösterdi. Hareket kabiliyetinin yanı sıra 37 mm veya 75 mm M6 toplarını taşıyordu. Hatta, Mk. III bir Crusader tank kulesi kullanmıştı. Staghound Mk. III, World of Tanks'ta İngiliz Teknoloji Ağacında Seviye VI'da yer alıyor.

1942 ila 1944 arasında tahmini 3.844 Staghound üretilmişti. Üretim sadece bir yıl sürmesine rağmen, araç ve varyantları daha sonra başka çatışmaların da yanı sıra Arap-İsrail Savaşı'nda (1948), Küba İhtilali'nde (1953 - 1959) ve Vietnam'da (1955 - 1975) kullanıldı.

1952: Ferret Scout Car hizmete girdi. Daimler tarafından araç gücünü 58 km/sa. azami hız sağlayan 130 beygir gücündeki Rolls-Royce motorundan alıyordu ve off-road manevralarda etkiliydi. Küçük boyutları sayesinde hava yoluyla kolayca taşınabiliyordu. İki kişilik araç, kuleye yerleştirilmiş .30 kalibrelik bir makineli tüfek ile donatılmıştı. Ferret, neredeyse 40 yıllık hizmet ve yaklaşık 4.500 adetlik üretimden sonra 1991'de, tedavülden kaldırıldı.

1959'da, Soğuk Savaş sırasında Alvis Car and Engineering Company tarafından üretilen bir Crossley Motors ürünü araç olan FV601 Saladin ortaya çıktı. 170 beygir gücündeki Rolls-Royce motorun altı tekerlekli (3x3) yapısını sürdüğü Saladin; hareket kabiliyetini, ateş gücünü ve esnekliği birleştiriyor, keşif ve ateş destek görevleri gerçekleştirmesini sağlıyordu. Güçlü 76 mm'lik yüksek hızlı top ve bir eş eksenli makineli tüfek ile silahlandırılmış araç, zırhlılara ve piyadeye karşı çok etkiliydi. İngitere'nin ötesinde Avustralya ve Ürdün gibi ülkeler de bu aracı kullandı. Araç, World of Tanks'ta Seviye VIII'de yer alıyor.

Hayatı boyunca ise dünya genelinde birden fazla kayda değer anlaşmazlığa şahit oldu. Bunların arasında Aden Ayaklanması (1963-1967), Kuzey İrlanda Sorunu (1966-1998), Altı Gün Savaşı (1967) ve Kıbrıs Barış Harekâtı (1974) ve diğerleri bulunuyor. Saladin, bu olaylarda çevik tekerlekli platformların modern çatışmalardaki hayati önemini sergiledi. Üretim 1972'de durana kadar yaklaşık 1.177 Saladin zırhlı araç üretildi.

1973: FV721 Fox CVRW (Combat Vehicle Reconnaissance (Wheeled)) ortaya çıktı. Alvis PLC'nin ürettiği dört tekerlekli araç, Ferret ve Saladin'in yerine düşünülmüştü. Özellikle hafif keşif görevlerinde gözlem aracı olarak hizmet gördü. Arkaya takılı, 190 beygir gücündeki Jaguar motoru ile 64,6 km/sa. azami hıza ulaşabiliyordu. Tepesindeki tam döner kulede 30 mm'lik bir top bulunuyordu. Araç, Körfez Savaşı boyunca Çöl Fırtınası/Kalkanı Harekâtlarında (1990 - 1991) faaliyet gördü. Araç 1993'te üretimden kaldırıldı.

1996: İngiltere Boxer projesine katıldı. Projeyi Fransa ve Almanya 1993'te başlatmıştı ancak İngiltere aracın geliştirilmesine üç yıl sonra katıldı, 2003'te çekildi ve 2018'de tekrar katıldı. Araç, çok yönlülük bakımından bir harika: Sekiz tekerlek üzerinde giden ve 711 ila 850 beygir gücü arasında değişen güçlerde motorlara sahip olan Boxer, "görev modülleri", yani aracın şasisi üzerinde hızla değiştirilebilecek müstakil birimler sayesinde çeşitli rolleri üstlenebiliyor. Her modül; asker nakliyesi, medikal tahliye, keşif, ateş desteği (silahlar arasında makineli tüfekler, uçaksavarlar, toplar ve güdümlü füzeler bulunuyor) gibi belirli bir fonksiyon veya role uygun olarak tasarlanmıştır.